İletişim

Akciğer Kanseri

Akciğer kanseri, akciğer ve küçük havayollarındaki hücrelerin kötü huylu hücrelere dönüşerek anormal çoğalması ve bir tümör oluşumu ile meydana gelir.

Akciğer kanseri nasıl oluşur?

Akciğer kanseri filmde nasıl görünür?

Akciğer kanseri, akciğer ve küçük havayollarındaki bazı hücrelerin, çeşitli dış veya iç etkenle genetiğinde olan bir değişim sonucu kötü huylu hücrelere dönüşerek anormal çoğalması ve bir tümör (ur) oluşumu ile meydana gelir. Tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanser türüdür. Tüm kanserler içinde en çok ölüme neden olandır. Ülkemizde her yıl yeni yaklaşık 80 000 kadar yeni akciğer kanseri hastası görülmektedir. Özellikle uzun yıllar sigara içenler akciğer kanseri için ciddi risk altındadır.

Akciğer kanserinin başlıca 2 tipi bulunmaktadır. Bunlar;

  • Küçük hücreli akciğer kanseri,
  • Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri

Küçük hücreli olmayan akciğer kanserleri kendi arasında 3’e ayrılır. Bunlar;

  • epidermoid,
  • adeno ve
  • büyük hücreli akciğer kanseridir.

Akciğer Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Akciğer kanseri, dünyada en sık görülen ve en fazla ölüme neden olan kanser türlerinden biridir. Bunun önemli nedenlerinden biri erken evrede belirti vermemesidir. Akciğer kanseri belirti vermeye başladığında sıklıkla ileri aşamalara geçtiğinin göstergesidir. Bu nedenle özellikle risk grubundaki bireylerin belirtilerin farkında olması ve düzenli kontrollere gitmesi akciğer kanserinin erken evrede yakalanmasına olanak verir.

Akciğer kanseri sinsi seyreden bir hastalıktır ve genellikle başlangıçta belirti vermez. Ancak ilerledikçe şu belirtiler görülebilir:

  1. Geçmeyen Öksürük

Özellikle üç haftadan uzun süren, giderek şiddetlenen ve değişen karakterdeki öksürükler akciğer kanserinin ilk sinyali olabilir.

  1. Kanlı Balgam (Hemoptizi)

Öksürükle birlikte gelen kanlı balgam, akciğer dokusunda tümöral bir sürecin habercisi olabilir ve mutlaka araştırılmalıdır.

  1. Nefes Darlığı

Tümörün bronşları tıkaması ya da akciğer dokusunu harap etmesi sonucu solunum sıkıntısı gelişebilir.

  1. Göğüs Ağrısı

Özellikle derin nefes alma, öksürme ya da gülme ile artan, tek taraflı göğüs ağrısı önemli bir bulgudur.

  1. Ses Kısıklığı

Tümörün ses tellerine giden sinirlere baskı yapması sonucu ses kısıklığı görülebilir.

  1. Kilo Kaybı ve Halsizlik

İştahsızlık, belirgin kilo kaybı, genel yorgunluk ve halsizlik akciğer kanserinde sık rastlanan genel belirtilerdir.

  1. Boyun ve Yüzde Şişlik

Özellikle üst vena kava sendromu gibi durumlarda yüz, boyun ve kollarda şişlik, morarma ve dolgunluk hissi oluşabilir. Üst Vena Kava Sendromu (UVKS), göğüs boşluğundaki üst vena kava adlı büyük toplardamarın, bir tümör ya da başka bir neden ile baskı altında kalması veya tıkanması sonucu ortaya çıkan bir klinik tablodur.

Akciğer Kanseri Neden Olur?

Akciğer kanserinin gelişmesinde birçok risk faktörü rol oynar. Ancak en önemli ve değiştirilebilir neden sigaradır.

  1. Sigara Kullanımı

Akciğer kanseri vakalarının yaklaşık %85’i doğrudan sigarayla ilişkilidir. Sigara içilen süre, miktar ve başlama yaşı riski belirler. Pasif içicilik de benzer şekilde riski artırır.

  1. Genetik Yatkınlık

Ailede akciğer kanseri öyküsü olan bireylerde risk daha yüksektir. Özellikle genç yaşta teşhis alan hastalarda genetik faktörler daha fazla rol oynar.

  1. Asbest ve Radyasyon Maruziyeti

İnşaat, gemi yapımı veya bazı sanayi sektörlerinde çalışan bireylerde asbest gibi zararlı maddelere maruz kalmak riski artırır. Ayrıca yüksek doz radyasyon, örneğin geçmişte alınan radyoterapiler de etkili olabilir.

  1. Hava Kirliliği ve Endüstriyel Toksinler

Özellikle büyük şehirlerde hava kirliliği, egzoz dumanı, arsenik, krom ve nikel gibi maddelere maruz kalmak akciğer kanserinin oluşumuna katkıda bulunabilir.

  1. Kronik Akciğer Hastalıkları

KOAH, tüberküloz ve fibrozis gibi kronik akciğer hastalıkları, zemin hazırlayıcı faktörler olarak değerlendirilmektedir.

Erken Tanı Neden Önemlidir?

Akciğer kanserinde erken evrede yapılan tanı, cerrahi tedavi ve kür şansı sunabilir. Düşük dozlu akciğer tomografisi (LDCT) ile yapılan taramalar, özellikle 55 yaş üstü sigara içicilerde hayat kurtarıcı olabilir. Belirti göstermeyen bireylerde yapılan bu taramalar sayesinde erken evre tümörler saptanabilir.

Neden düşük dozlu akciğer tomografisi?

Düşük dozlu akciğer tomografisi (LDCT), özellikle yüksek riskli bireylerde akciğer kanserini erken evrede tespit etmek için kullanılan, güvenli, hızlı ve etkili bir tarama yöntemidir.

Düşük dozlu akciğer tomografisinin başlıca avantajları şunlardır;

  1. Erken Tanı Şansı Sunar

Akciğer kanseri genellikle belirti vermeden ilerler. LDCT sayesinde tümör, semptomlar başlamadan erken evrede yakalanabilir. Bu da cerrahi şansını artırır ve yaşam süresini uzatır.

  1. Radyasyon Dozu Daha Azdır

Klasik BT’ye göre yaklaşık %75–90 daha düşük radyasyon içerir. Tarama amacıyla düzenli yapılacağı için bu düşük doz, hasta güvenliği açısından büyük avantaj sağlar.

  1. Hayat Kurtarır

ABD’de yapılan büyük çaplı çalışmalarda (örneğin NLST çalışması) düşük doz BT taraması yapılan grupta, akciğer kanserine bağlı ölüm oranı %20’ye varan oranlarda azalmıştır.

  1. Özellikle Risk Grubundakiler İçin Etkilidir

Akciğer kanserine karşı risk grubunda bulunanlar yani; 50 yaş üzeri bireyler, ailesinde kanser öyküsü bulunanlar ve sigara kullananlardır. Bu bireylerde akciğer kanserinin gelişimi, nodül ya da şüpheli kitle oluşup oluşmadığı yılda bir kez yapılacak düşük dozlu akciğer tomografisi ile takip edilir. Şüpheli bir durum tespit edildiğinde risk grubuna göre takip ya da ameliyat kararı verilebilir.

Kimler için önerilir?

  • 50 yaş üstü
  • 20 yıl ve üzeri sigara içmiş kişiler
  • Hâlâ içenler ya da son 15 yılda bırakmış olanlar

Düşük dozlu akciğer tomografisi, akciğer kanserinden korunmak için değil, erken tanı için gereklidir. Risk grubundaysanız, belirtileri beklemeden bu taramayı yaptırmanız önerilir. Çünkü erken teşhis edilen bir akciğer kanseri, tamamen tedavi edilebilir.

Belirtileri Göz Ardı Etmeyin

Akciğer kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavi şansı yüksek olan bir hastalıktır. Uzun süren öksürük, kanlı balgam ya da açıklanamayan nefes darlığı gibi belirtiler yaşıyorsanız mutlaka bir göğüs cerrahisi uzmanına başvurun. Unutmayın, erken tanı hayat kurtarır.

Akciğer kanserinde tanı yöntemleri nelerdir?

Akciğer kanserinde belirtilerin başlamasının ardından kişiler hastaneye başvurduğunda tanı konulma süreci başlar.  En önemli başlangıç tanı aracı radyolojik incelemelerdir. Direkt akciğer filmi ile büyük tümörler rahatlıkla görülse de bazı küçük tümörler veya yerleşim yeri itibari ile gizlenebilen tümörler direkt film ile görülemeyebilir. Bilgisayarlı tomografi artık çok yaygınlaşması, hızlı çekimi ve artık çok düşük radyasyon ile çekimlerin yapılabilmesi nedeni ile çok daha yaygın kullanılmaktadır. Radyolojik olarak kitle görüldüğünde tanı için ileri tetkikler yapılması gerekir. Bunlar balgamda kanser hücre aranması, bronkoskopi, tomografi altında iğne biyopsisi, PET CT ve diğer testlerdir.

Akciğer kanserinde PET-BT neden gereklidir?

Akciğer kanseri tanısı konulan ya da şüphelenilen hastalarda çok değerli diğer bir tetkik Pozitron Emisyon Tomografi ile kombine Bilgisayarlı Tomografi (PET-BT) dir. PET-BT ile hem akciğerdeki kitlenin kanserli olup olmadığı oldukça yüksek oranda söylenebilir hem de vücutta herhangi bir yerde akciğer kanserinin yayılması (metastaz) ya da başka bir kanserin olup olmadığı anlaşılabilir.  Gerek tanısı konulmuş gerekse tanı olmayan ama yüksek akciğer kanseri şüphesi olan durumlarda mutlaka PET-BT tetkiki yapılmalıdır.

Akciğer kanserinde iğne biyopsisi  ne zaman kullanılır?

Akciğerlerin dış yüzeylerine yakın yerde yerleşen tümörlere bronkoskopi ile ulaşmak zordur. Bunlardan tomografi altında dışarıdan iğne ile girilerek parça alınması bazı durumlarda gerekli olabilir. Biyopsi ile kitlenin hem kanser olup olmadığı hem de hücre tipi belirlenmiş olur.

Akciğer kanserinde evreleme nedir?

Akciğer kanserinin hangi aşamada olduğunu, başlangıçta yeni bir kanser mi yoksa yayılmış ilerlemiş bir kanser mi olduğunu bilmek, hastalığın tedavisi için hangi yöntemin kullanılacağına karar vermek, hastalığın ilerleyişi ve yaşam beklentisi ile ilgili bilgi sahibi olmak için akciğer kanserinin evrelenmesi gereklidir. Akciğer kanserinde kabaca 4 evre bulunur. Yine çok kabaca ifade etmek gerekir ise birinci ve ikinci evrede kanser bir akciğer içinde sınırlı iken, üçüncü evrede akciğer dışı lenf bezlerine sıçramış ve dördüncü evrede uzak bölgelere yayılmıştır. Bu nedenle ilk 2 evredeki hastalık, lokal hastalık- erken evre kabul edilir ve ameliyat ile tedavi edilebilir iken sonraki evreler ileri evre kabul edilip sistemik tedaviler (kemoterapi vb.) kullanılır.

 Akciğer kanserinde evreleme nasıl yapılır?

Akciğer kanseri evrelemesi TNM sınıflamasına göre yapılır.

  1. Tümörün çapı ve yerleştiği yer-T

Akciğer kanserinde tümörün büyüklüğü hastalığın evrelemesinde önemli bir kriterdir. : örneğin 2 cm bir tümörle 5cm veya 8cm tümör farklı aşamalardadır. Ayrıca ana nefes borusunda yerleşen bir kanserle akciğerin bir köşesinde yerleşen kanserin de evreleri farklıdır.

  1. Lenf bezlerine yayılma olup olmaması-N

Lenf bezlerine yayılma olmaması daha erken bir evreyi (1. evre), lenf bezlerine yayılma daha ileri bir evreyi (2. veya 3. evre) gösterir.

  1. Başka organlara yayılma (metastaz) yapmış olup olmaması-M

Akciğer kanseri erken teşhis edilmediğinde başladığı akciğerden diğerine, beyine, kemiğe, böbrek üstü bezlerine, karaciğere veya vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Bu durumda kanser en ileri aşamaya yani 4. evreye gelmiş olur.

Akciğer Kanserinde dördüncü evrede neler olur?

 Dördüncü evre akciğer kanseri en ileri aşamadır. Bu durumda kanser akciğerin yanı sıra vücudun diğer komşu organ ve dokularında da görülerek metastaz yani yayılım sağlamıştır. Cerrahi seçeneğin mümkün görünmediği bu aşamada takip eden hekimin yönlendirmesine göre ilk olarak ilaç ya da diğer tedavi seçenekleri uygulanabilmektedir.

Akciğer kanserinin tedavisinde neler kullanılır?

Akciğer kanseri tedavisinde temel tedavi seçenekleri

  • cerrahi (ameliyat tedavisi),
  • kemoterapi (ilaç tedavisi),
  • immünoterapi ve
  • radyoterapi (ışın tedavisidir)dir.

Akciğer kanserinde en iyi sonuçlar veren, bu hastalıktan tamamen kurtulma ümidi veren tedavi şekli ameliyat tedavisi yani cerrahidir. Fakat hastaların ancak % 20-25 kadarı ameliyat tedavisine uygun olabilmektedir. Çünkü cerrahi seçeneğin kullanılabilmesi için akciğer kanserinin erken evrede (evre 1 ve evre 2, çok nadiren evre 3) olması gereklidir.
Akciğer kanserinin kapalı ameliyatı nasıl yapılır?

Akciğer kanserinde hangi durumda ameliyat yapılabilir?

  • Kanser sadece akciğerin bir kısmında olup, mediasten dediğimiz nefes borusu yanındaki bezelere veya vücudun diğer bölgelerine sıçrama (metastaz) yapmamış olması gereklidir. Bezelere sıçrama olup olmadığını tespit etmek için gerekirse bu bezelerden, mediastinoskopi, mediastinotomi vb yöntemler ile parça almak gerekebilir.
  • Hastanın genel durumunun ve performansının (kalp, diğer akciğer durumu ve yeterliliği) bu ameliyat için uygun olması gereklidir.

Akciğer kanserindeki 4 evrenin, 1. Ve 2. Evresinde cerrahi tedavi uygundur ve bu kişilerde yaşam beklentisi ( 5 yıllık) % 80-90’lara kadar çıkabilmektedir. Bu nedenle erken evrelerde yakalanmış hastalarda ameliyat tedavisi çok önemli bir fırsattır ve kaçırılmamalıdır.

Akciğer kanserinin ameliyatı nasıl yapılır?

Akciğer kanserinde yapılan ameliyatlar başlıca açık (torakotomi) ve kapalı (torakoskopi- videotorakoskopi – VATS) ameliyatı olma üzere 2 şekildedir.

Dünyadaki ileri merkezlerde kullanılan kapalı (videotorakoskopik-VATS) yöntemin hasta için birçok avantajı vardır.

Kapalı akciğer ameliyatı
Prof. Dr. Erdal Okur, kapalı akciğer ameliyatını Türkiye’de ilk kez akciğer kanseri ameliyatında da kullanarak kapalı yöntem ile akciğer kanseri ameliyatlarının yapılabilmesinin önünü açmıştır.

Akciğer kanseri ameliyatından sonra kemoterapi gerekir mi?

Akciğer kanseri ameliyatı ile akciğerde konumlanan kanserli bölge temizlenir. Kanserli alan çıkarılarak patolojiye gönderilir. Ameliyat sonrası çıkan patoloji raporları sonucunda ve hastanın evrelemesi tam olarak yapıldıktan sonra hastaya ilave bir tedavi gerekip gerekmediği veya hangi tedavinin nasıl yapılacağı hastanın cerrahı ile birlikte medikal onkolog ve radyasyon onkoloğu tarafından ortaklaşa alınır.

Akciğer kanserinde iyileşme oranı nedir?

Erken evre de yakalanabilmiş ve ameliyat edilebilmiş hastaların büyük bölümü bu hastalıktan tamamen kurtulabilmektedir. Ameliyat sonrasında bazı hastalarda takipte nüks olsa bile bu hastaların yaşam süreleri ameliyat olmayanlara göre çok daha uzun olmaktadır.

Ameliyat olamayacak kadar ileri evre hastalığı olanlarda ise yeni kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri ile de hastaların yaşam süreleri, hiçbir tedavi almayanlara göre, önemli oranlarda artmaktadır.

Dördüncü Evre Akciğer Kanseri Yaşam Süresi (Prognoz)

Hasta ve yakınlarının sıklıkla sorduğu soru ‘uygulanacak tedavi ile bu hastalıktan kurtulma şansı’dır. Aşağıdaki istatistikler çok büyük sayıda hastaların tedavileri ile elde edilen uluslararası araştırmaların sonuçlarını yansıtmaktadır.

  • Bir yıllık yaşam süresi olasılığı (İngiliz Kanser Araştırma Merkezi sonuçları) dördüncü evre akciğer kanserli hastalarda 1 yıllık yaşam oranı %14’dür.
  • Beş yıllık yaşam süresi olasılığı (Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü sonuçları) dördüncü evre akciğer kanserli hastalarda 5 yıl yaşam şansı %1’dir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Akciğer kanseri kan tahlilinde belli olur mu?

Akciğer kanserinin tanısı için spesifik bir kan testinin olmadığını söyleyebiliriz. Akciğer kanserinde bazı kan testleri bozuk çıkabilir fakat bunlar akciğer kanserine spesifik değildir. Bu nedenle akciğer kanserinin kan testleri ile yakalanması mümkün değildir.

Akciğer nodülü akciğer kanserine döner mi?

Akciğer kanseri ilk başlangıçta bir nodül şeklinde görülür ve zamanla büyür ve dağılabilir. Tabii ki her nodül akciğer kanseri değildir. Aslında akciğer nodülü kansere dönmez, başlangıçta ya kanserdir ya değildir. Kanser ise büyüyecektir. Bu nedenle akciğerde görülen nodüller kanser olma ihtimalleri olabileceği için aralıklarla tomografi çekilerek takip edilirler.

Akciğer kanserinin teşhisi en kesin nasıl konulur?

Akciğer kanserinin teşhisi en kesin kanserden biyopsi (parça) alınması ile konur. Tomografi ve PET görüntüleri çok yüksek oranda şüphe uyandırsa da tam tanı için kitleden biyopsi yapmak veya ameliyat ile kitleyi tamamen almak gereklidir. 

Akciğer kanserinin en öldürücü türü hangisidir?

Akciğer kanserinin hepsi kötü huylu tümörlerdir ve klinik olarak hastadan hastaya farklı seyredebilir.  Bazı yavaş ilerleyen adenokarsinomlar nispeten daha iyi seyirli iken, alt tiplerine de bağlı olarak bazı büyük hücreli akciğer tümörleri daha kötü seyirlidir. Küçük hücreli akciğer kanseri de daha erken evrede ve hızla yayılır.

Akciğer kanserinde ameliyat kaç saat sürer?

Kanserin yerine ve ameliyat yöntemine, ameliyat yapan cerrahın tecrübesine  bağlı olarak akciğer kanseri ameliyatının süresi çok değişkenlik gösterebilir. Kapalı yöntem ameliyat (Videotorakoskopi-VATS), tecrübeli cerrah tarafından da uygulanıyor ise genelde daha kısa sürede ( 1-3 saat) sonlanır. Büyük ve kritik organlara yakın tümörü olan hastaların ameliyatları genelde açık yöntemle yapılır ve ameliyat süresi daha uzun olur (4-6 saat e kadar sürebilir)

Akciğer kanseri ameliyatı sonrası ağrı olur mu?

Akciğer ameliyatları genel anlamda ağrılı ameliyatlardır. Açık yöntemde(https://www.akcigerameliyati.com/acik-akciger-ameliyati-torakotomi/) kaburgalar arası metal aletler ile açıldığından ve bu esnada kaburgalar hasarlandığından ağrı daha çok olur. Kapalı yöntem (VATS) ameliyatlarında ağrı daha az olsa da ameliyatta yerleştirilen göğüs tüp ameliyat sonrası çıkarılana kadar bir miktar ağrı yapacaktır. Çoğu merkezde ameliyat sonrası ağrıyı azaltmak için, sırttan omurilik içine bir kateter konulup buradan devamlı ağrıyı önleyici ilaç verilebilir.

Akciğer kanseri ameliyatı sonrası nelere dikkat edilmelidir?

Sigara bırakılmalı, temiz havanın olduğu ortamlarda yaşamaya özen gösterilmeli, sağlıklı beslenmeli ve doktorların önerdiği aralıklarla kontroller yaptırılmalıdır.

Subscribe
Bildir
guest
2 Soru
Eskiler
En Yeniler
Inline Feedbacks
View all comments
Erdal Okur
Yönetici
Erdal Okur
1 yıl önce

Merhaba. Akciğerde milimetrik boyutlu lekeler her zaman görülebilir. Çoğu zaman bu lekeler kanser olduğu anlamına gelmez. Fakat kanserlerinde başlangıcı milimetrik boyutta olup sonradan büyüdüğü unutulmamalıdır. Burada lekenin veya nodülün boyutu ne kadar büyükse kötü huylu olma ihtimali o kadar artar. Genellikle 8 mm üzerindeki nodüllerin incelenmesi ve takip edilmesi gerekir. Detaylı tetkik ve değerlendirme için mutlaka hekime başvurmalısınız.

Erdal Okur
Yönetici
Erdal Okur
1 yıl önce

Bu evrede ameliyat olanların büyük bölümü hastalıktan kurtuluyor, çok az bir kısmında tekrarlama görülebilir